TİCARETTE KIRMIZI ÇİZGİ AŞILDI: ÇİN, ABD’YE MEYDAN OKUDU!

ABD Başkanı Donald Trump’ın Çin’e yüzde 100 ek gümrük vergisi kararı, iki ülke arasında yıllardır süren ticaret gerilimini yeniden alevlendirdi.
Kararın ardından Pekin yönetimi, Washington’a sert bir rest çekerek “Gerekirse karşı önlemleri alırız!” uyarısında bulundu.

YENİDEN ATEŞE KÖRÜKLE GİTMEK

Trump yönetimi, Çin’in nadir toprak elementleri ihracatına getirdiği kısıtlamaları gerekçe göstererek, 1 Kasım itibarıyla Çin ürünlerine %100 ek gümrük vergisi uygulayacağını açıkladı.
Bu karar, küresel ticaret düzenini sarsacak boyutta bir adım olarak değerlendirildi.

Trump, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda,

“Amerikan sanayisini korumak için radikal ama gerekli önlemler alıyoruz”
ifadelerini kullandı.

Ancak Çin cephesi bu açıklamalara sessiz kalmadı.

PEKİN’DEN AÇIK VE NET MESAJ

Çin Ticaret Bakanlığı Sözcüsü, Trump’ın hamlesine karşı tarihi bir açıklama yaptı:

“ABD tek taraflı hareket etmeye devam ederse, Çin meşru hak ve çıkarlarını korumak için gerekli adımları atacaktır.”

Sözcü, ayrıca yüksek tarife tehditlerinin çözüm değil, kriz getireceğini belirterek Washington’a “Bu yanlış yaklaşımı derhal düzeltin” çağrısında bulundu.
Çin’in mesajı netti:

“Biz bu savaşı istemiyoruz, ama gerekirse korkmadan karşılık veririz.”

KÜRESEL PİYASALARDA GERGİNLİK

Trump’ın açıklamasının ardından Asya borsaları sert düşüş yaşadı, Çin yuanı değer kaybetti.
Ekonomistler, kararın küresel tedarik zincirlerinde sarsıntı yaratabileceğini belirtiyor.
ABD iş dünyası ise Beyaz Saray’a “Bu karar, Amerikan tüketicisinin cebini yakar” uyarısında bulundu.

Yatırımcılar, “ikinci ticaret savaşı” olasılığına karşı güvenli liman olarak altın ve Japon yeni gibi varlıklara yöneldi.

GERGİNLİK TIRMANABİLİR

Uzmanlara göre iki tarafın da geri adım atmaması halinde,
2026’ya kadar sürebilecek yeni bir ticaret krizi dalgası kaçınılmaz olabilir.
Çin’in karşılık olarak ABD tarım ürünlerine ve yüksek teknoloji ithalatına kısıtlama getirmesi bekleniyor.

Bu restleşme, yalnızca iki ülkeyi değil, tüm dünya ekonomisini etkileyebilecek zincirleme sonuçlar doğurabilir.