CANLI VERİCİLİ ORGAN NAKİLLERİNDE İLK GÖNÜLLÜ ANNELER OLDU

Yaşam Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Bülent Aydınlı, canlı vericili organ nakillerinde donörlerin çoğunlukla anneler olduğunu belirtti. “Anneler özellikle çocukları için ‘Benim gerekirse iki böbreğimi de alın, onunki çok iyi çalışsın. Ben diyalize girmeye razıyım.’ diyor. Anne dışındakilerin her zaman aklında bir soru işareti oluyor.” dedi.

Antalya’da ekibiyle çok sayıda organ nakli gerçekleştiren Aydınlı, Türkiye’de kadavradan bağışların yeterli olmadığını, bu nedenle canlı vericili nakillerin yoğun şekilde yapıldığını söyledi. Beyin ölümü gerçekleşen kişilerden alınan organlarla naklin daha uygun olduğunu belirten Aydınlı, Batı ülkelerinde bunun uygulandığını ve Türkiye’de de bu bilincin artırılması gerektiğini vurguladı. Ülkede 30 binin üzerinde böbrek, karaciğer, pankreas, ince bağırsak, kalp ve akciğer gibi organ bekleyen hastaların olduğunu belirtti.

Canlı verici nakillerinde herkesin donör olamayabileceğini ifade eden Aydınlı, bağışların artırılması gerektiğini söyledi. “Birçok genç insan hastalıkları nedeniyle eğitimlerini veya işlerini yarım bırakmak zorunda kalıyor. Biz de bu insanlara umut olmalıyız.” dedi.

Aydınlı, canlı vericili nakillerin hem donör hem alıcı açısından çok anlamlı olduğunu belirterek süreci şöyle anlattı: “Bütün testleri yapıyorsunuz, sağlıklıysa bir böbreğini ya da karaciğerinin bir bölümünü naklediyorsunuz. Cerrahlar olarak çıkardığımız organı patolojiye gönderiyoruz, ardından nakledip çalışmasını bekliyoruz. Kronik hastalığı olan bir kişiyi yeniden hayata kazandırıyorsunuz.”

Prof. Dr. Aydınlı, e-Nabız ve e-Devlet üzerinden bağış yapılabileceğini hatırlatarak, vasiyet bırakmanın ve organ bağışının hayat kurtardığını belirtti.