YENİLENEBİLİR ENERJİDE GİZLİ TEHLİKE: “KURAKLIK”

Yenilenebilir Enerji Büyüyor, Riskler de Artıyor

Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) verilerine göre, 2024 sonu itibarıyla dünya genelindeki kurulu elektrik kapasitesinin %46’sı yenilenebilir kaynaklardan oluşuyor. Güneş enerjisi 1865 gigavatla başı çekerken, onu 1132 gigavatla kara rüzgarı ve 1053 gigavatla açık deniz rüzgarı izliyor.

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), 2030'a kadar bu kapasitenin 2,7 kat artacağını öngörüyor. Ancak bu büyümeyi tehdit eden unsurların başında iklim kaynaklı enerji kuraklıkları geliyor.

Rüzgar Kuraklığı: Görünmeyen Tehlike

Rüzgar kuraklığı, bir bölgede 7 ila 10 gün boyunca rüzgar hızının normalin altında seyretmesi olarak tanımlanıyor. Bu durum enerji üretimini ciddi oranda etkiliyor. Rüzgar hızındaki %10’luk bir azalma, üretimde %30’dan fazla kayıp anlamına geliyor.

Avrupa’nın birçok bölgesi son yıllarda bu durumdan etkilendi. Almanya’da 2024’ün ilk dört ayında rüzgar enerjisinin elektrik üretimindeki payı %34’ten %24’e geriledi. İngiltere ise rüzgar üretiminin düştüğü 2021'de kömür santrallerini yeniden devreye almak zorunda kaldı.

Güneş Kuraklığı: Bulutlar Gölge Düşürüyor

Güneş kuraklığı ise, güneş ışığını azaltan bulutlu, kirli ya da aşırı sıcak hava koşulları nedeniyle panellerin verimliliğinin düşmesini ifade ediyor. Güneş ışığındaki her azalma, doğrudan üretime yansıyor.

Uyarı: “Bugünden Önlem Almak Şart”

NOAA’dan emekli meteoroloji uzmanı Dr. James M. Wilczak, bu tür kuraklıkların çoğu planlamada yeterince dikkate alınmadığını söylüyor ve ekliyor:

“Ülkeler, yenilenebilir enerji yatırımlarını planlarken enerji kuraklığı riskini mutlaka göz önünde bulundurmalı.”

Ne Yapılmalı?

Wilczak’a göre enerji kuraklığına karşı alınabilecek önlemler şunlar:

• Enerji depolama sistemleri: Bataryalar, hidrojen veya gaz temelli sistemler

• Yedek jeneratörler: Gerektiğinde devreye girecek, fosil yakıtla çalışan destek sistemleri

• İletim altyapısı: Enerji fazlasının bölgeden bölgeye taşınabilmesi

• Talep yönetimi: Büyük enerji tüketicilerinin, belirli dönemlerde gönüllü olarak tüketimi azaltması

Sonuç: Yenilenebilir Gelecek İçin Akıllı Planlama

Yenilenebilir enerji, iklim krizine karşı en güçlü silahlarımızdan biri. Ancak bu sistemlerin sürdürülebilirliği için iklimin getirdiği yeni risklere karşı dayanıklı, esnek ve stratejik çözümler gerekiyor. Uzmanlar, bu bilinçle yapılacak her yatırımın gelecekte yaşanabilecek krizleri önleyebileceğini vurguluyor.