ANTALYA’NIN SESSİZ TANIKLARINDAN BİRİ: ŞEHZADE KORKUT CAMİİ
Antalya’nın tarihi Kaleiçi semtinde yer alan ve halk arasında “Kesik Minare” adıyla bilinen Şehzade Korkut Camii, zengin geçmişi ve mimari özellikleriyle hem yerli hem de yabancı ziyaretçilerin yoğun ilgisini çekiyor.
Kentin kültürel mirasının en önemli simgelerinden biri olan cami, yalnızca bir ibadet mekânı değil, aynı zamanda Antalya’nın çok katmanlı tarihini yansıtan bir yapı olarak öne çıkıyor.
YÜZYILLARI AŞAN HİKÂYE
Roma döneminde tapınak olarak inşa edilen yapı, Bizans döneminde kiliseye dönüştürüldü. Selçuklular tarafından ise “Yeni Cami” adıyla kullanılan bina, 19. yüzyılın sonlarında çıkan büyük bir yangında ciddi zarar gördü. Minarenin külahının yanması nedeniyle yapı, halk arasında “Kesik Minare” olarak anılmaya başlandı.
Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen titiz restorasyon sürecinde 300’den fazla taş tek tek kataloglandı ve yapı, 2022 yılında tekrar ibadete açılarak Antalya’nın kültürel hayatına kazandırıldı.
OSMANLI İZLERİ VE ŞEHZADE KORKUT
Osmanlı döneminde Şehzade Korkut’un adıyla anılan cami, yalnızca bir ibadet mekânı değil, aynı zamanda Osmanlı hanedanının Antalya ile kurduğu bağı simgeleyen önemli bir eser. Yüzyıllar boyunca savaşlar, afetler ve siyasi değişimlere rağmen ayakta kalan cami, kentin kimliğinin, kültürel mirasının ve sürekliliğinin en güçlü temsilcilerinden biri olmayı sürdürüyor.
TURİZMİN MERKEZİNDE
Bugün Kaleiçi’nin en çok ziyaret edilen noktalarından biri haline gelen Şehzade Korkut Camii, tarih meraklılarından fotoğrafçılara kadar geniş bir ziyaretçi kitlesini kendine çekiyor. Tarihi dokusu, mimarisi ve taşıdığı anlamla Antalya’nın kültür turizminde önemli bir durak olmaya devam ediyor.
Şehzade Korkut Camii, geçmişten günümüze uzanan hikâyesiyle Antalya’nın tarihsel belleğinde eşsiz bir yere sahip.